Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Aşılar, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltıyor

Sağlık 28.04.2025 - 11:43, Güncelleme: 28.04.2025 - 11:43
 

Aşılar, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltıyor

Isparta Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ergün Güleşçi, Dünya Aşı Haftası kapsamında aşılama hakkında önemli bilgiler paylaştı. Her yıl milyonlarca hayat kurtaran aşılama, en etkili, düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biri olarak öne çıkıyor. Dr. Guleşçi, aşılama ile yalnızca aşılanan bireylerin değil, toplumda bağışıklanmış kişilerin hastalıkların dolaşımını engelleyerek aşı olmamış kişilerin de korunmasına yardımcı olunduğunu vurguladı.
Aşı Haftası, her yıl Nisan ayının son haftasında kutlanarak, aşılamanın toplumsal farkındalığını arttırmayı hedefliyor. Aşı ile önlenebilir hastalıkların daha fazla çocuk ve yetişkin tarafından engellenmesi, bu hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonların ve ölümlerin önlenmesi amaçlanıyor. Dr. Güleşçi, ülkemizde çocukluk döneminde 13 hastalığa karşı aşılama yapıldığını belirtti. Bu hastalıklar arasında Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Tüberküloz, Çocuk Felci, Hepatit B, Hepatit A, Suçiçeği, Haemophilus İnfluenzae Tip B ve Pnömokok yer alıyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan risk gruplarına aşılamanın büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Guleşçi, kronik kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalıkları, diyabet, kanser tedavisi gören hastalar gibi durumlarda bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve bu kişilerin enfeksiyonlara daha yatkın hale geldiklerini belirtti. Özellikle pnömokok enfeksiyonu ve grip gibi enfeksiyonların aşı ile önlenebileceği ve zona hastalığının da zona aşısı ile korunabileceği ifade edildi. Aşıların yalnızca hastalıkları önlemekle kalmadığını, aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engellediğini vurgulayan Dr. Guleşçi, çocuklukta hafif geçen hastalıkların erişkinlerde ağır seyredebildiğine ve bu hastalıkların tedavisinde antibiyotiklerin kullanıldığını ancak bu durumun tedavi yönetimini zorlaştırabildiğini söyledi. Türkiye'deki aşıların Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından onaylandığını ve İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun şekilde üretildiğini belirten Dr. Güleşçi, aşıların test edilmesinin yanı sıra, Ulusal Referans Laboratuvarları tarafından da kontrol edilerek uygunluklarının kanıtlandığını açıkladı. Ayrıca, aşıların soğuk zincirinin kesilmemesi için sıkı takiplerin yapıldığını ve her aşamanın elektronik sistemle izlenerek güvenli bir şekilde kullanıma sunulduğunu ekledi. Dr. Güleşçi, aşılama işleminin yalnızca sağlık açısından değil, ekonomik ve sosyal kazanımlar da sağladığını söyledi. Aşıların, hastalıkların önlenmesiyle sağlık harcamalarının azalmasına, iş gücü kayıplarının önlenmesine ve toplumun genel refah seviyesinin artmasına katkı sağladığını belirtti. 
Isparta Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ergün Güleşçi, Dünya Aşı Haftası kapsamında aşılama hakkında önemli bilgiler paylaştı. Her yıl milyonlarca hayat kurtaran aşılama, en etkili, düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biri olarak öne çıkıyor. Dr. Guleşçi, aşılama ile yalnızca aşılanan bireylerin değil, toplumda bağışıklanmış kişilerin hastalıkların dolaşımını engelleyerek aşı olmamış kişilerin de korunmasına yardımcı olunduğunu vurguladı.

Aşı Haftası, her yıl Nisan ayının son haftasında kutlanarak, aşılamanın toplumsal farkındalığını arttırmayı hedefliyor. Aşı ile önlenebilir hastalıkların daha fazla çocuk ve yetişkin tarafından engellenmesi, bu hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonların ve ölümlerin önlenmesi amaçlanıyor.

Dr. Güleşçi, ülkemizde çocukluk döneminde 13 hastalığa karşı aşılama yapıldığını belirtti. Bu hastalıklar arasında Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Tüberküloz, Çocuk Felci, Hepatit B, Hepatit A, Suçiçeği, Haemophilus İnfluenzae Tip B ve Pnömokok yer alıyor.

Bağışıklık sistemi zayıf olan risk gruplarına aşılamanın büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Guleşçi, kronik kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalıkları, diyabet, kanser tedavisi gören hastalar gibi durumlarda bağışıklık sisteminin zayıfladığını ve bu kişilerin enfeksiyonlara daha yatkın hale geldiklerini belirtti. Özellikle pnömokok enfeksiyonu ve grip gibi enfeksiyonların aşı ile önlenebileceği ve zona hastalığının da zona aşısı ile korunabileceği ifade edildi.

Aşıların yalnızca hastalıkları önlemekle kalmadığını, aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engellediğini vurgulayan Dr. Guleşçi, çocuklukta hafif geçen hastalıkların erişkinlerde ağır seyredebildiğine ve bu hastalıkların tedavisinde antibiyotiklerin kullanıldığını ancak bu durumun tedavi yönetimini zorlaştırabildiğini söyledi.

Türkiye'deki aşıların Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından onaylandığını ve İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun şekilde üretildiğini belirten Dr. Güleşçi, aşıların test edilmesinin yanı sıra, Ulusal Referans Laboratuvarları tarafından da kontrol edilerek uygunluklarının kanıtlandığını açıkladı. Ayrıca, aşıların soğuk zincirinin kesilmemesi için sıkı takiplerin yapıldığını ve her aşamanın elektronik sistemle izlenerek güvenli bir şekilde kullanıma sunulduğunu ekledi.

Dr. Güleşçi, aşılama işleminin yalnızca sağlık açısından değil, ekonomik ve sosyal kazanımlar da sağladığını söyledi. Aşıların, hastalıkların önlenmesiyle sağlık harcamalarının azalmasına, iş gücü kayıplarının önlenmesine ve toplumun genel refah seviyesinin artmasına katkı sağladığını belirtti. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habersulh.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.